Kapitalizmin Öfkeli “Son” Çocuğu: Prekarya

Sürdürülebilirlik ile ilgili her şey gelecekle bağlantılıdır. Öyledir ki biz sürdürülebilirlik uygulamaları ile günümüzden adaleti ve fırsat eşitliğini sağlayarak, çevreyi ve kaynakları gözeterek, verimli üretim-tüketim politikalarıyla her bir bireyi geleceği ile korumayı ve gelecekteki ortamı dengelemeyi bekleriz. Gelecekle ilgili düşünmeye başladığımızda hem umut hem kaygı hissederiz ki, maalesef genellikle bu sorumluluk duygusuna baskın gelir. Bu nedenle sürdürülebilirlik tam olarak anlaşılamayan, genele yayılamayan, anlaşılsa bile insanların, kurumların ve toplumların ben merkeziyetçi yapılarına takılan uygulamalar bütünü olarak sözde çok duyduğumuz ama ağır ağır yükselen bir ideadır. Ancak hiçbir toplum, hiçbir iktidar, hiçbir işletme ve hiçbir birey bu kavramdan ve getirdiği sorumluluklardan kaçınamaz. Yoksa sonuçlarından kaçamaz.

Bu bilinç özellikle 2000 sonrası varlıklarını daha da hissettiren öfkeli Prekarya sınıfı ile kendini daha fazla yükseltiyor. Evet öfkeli ama bir sorun neden öfkeli? Peki söylenildiği kadar tehlikeli mi? Evet ama kime ve neye göre?

Devamı »