Sürdürülebilir Zincir


Sosyal sürdürülebilirlik olmadan ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanabileceği düşüncesi çok ağır bir yanılgıdır. “BÜYÜME UĞRUNA BÜYÜMEK ANCAK BİR KANSER HÜCRESİNİN İDEOLOJİSİ OLABİLİR…” sözü de tam bunun karşılığıdır. Ekolojik krizler nedeniyle sosyal sistemlerin tükenmesi ve akabinde ekonomik anlamda çöküş kaçınılmazdır. Bunun tam tersi olan bir alt sistemin desteklendiği ortamda bir üst sistemin desteklenmemesi ile büyütülen hücre bir üst hücreyi parçalayacaktır. Uygun olan sistem her bir hücrenin birlikte gelişmesidir.

Bunu söyleyebilmek için bilim insanı olmak gerekmez, bilinci açık her varlık bu farkındalığa sahiptir. Dünya olarak çoğu kez bunu deneyimledik ve günümüzde de deneyimlemeye maalesef ki devam ediyoruz. Ancak bu sistemin mühendisliği ve işletilmesi bir bilimdir ve gelişmiş ülkelerin yükseköğretim programlarında “Sürdürülebilirlik Mühendisliği”, “Sürdürülebilir İşletmecilik” programlarına ayrıca istihdam olarak bu alanlara fazlasıyla rastlamaktayız.

Sürdürülebilirlik bağlamında tam karşılamasa  da kalkınma bağlamında gelişmiş olarak değerlendirilen bu ülkeler her ne kadar kaynaklarını etik ve sürdürülebilir olmayan bazı şekillerde sağlamışlar ise de *, sürdürülebilirlik ideolojisini kazanarak kaynaklarını korumuş ve geliş(tir)miştir. Çünkü bu bilinç herkese sadece “günü kurtaran” yerine kaynak verimliliği ile “tüm zamanları kurtaran” bir vizyon verir.

Özellikle bu süreçte ülkemiz de dahil olmak üzere tüm toplumların bu vizyona ve sürdürülebilir inovasyonlara her zamankinden fazla ihtiyacı olduğunu yine deneyimliyoruz. Ayrıca şekilde görülen sıralamanın tüm zamanlar için kabul edilebilir zincirini..

Ekonomiyi sosyal sürdürülebilirliğin içine dahil eden bilincin, örnek vermek gerekirse toplumu hem sağlık hemde karantina da finansal açıdan destekleyebilen sistemlerin virüs ile mücadele de daha başarılı olduğunu izleyebilmekteyiz. Ancak ekonomilerini büyütmek adına sosyal sürdürülebilirliğin önünde tutan ya da sürdürülebilir sosyal tedbirleri iyi alamayan, bu sistemi iyi çalıştıramayan toplumların ise hem sosyal ve hem sağlık sistemlerinin çöküşünü izlemekteyiz. Sonuçta aynı bir kanser hücresi gibi ekonomiyi koruma ya da büyütme uğruna sosyal hücre parçalanırsa, ekonomininde çökmesi kaçınılmaz olacaktır. Dünya’nın geçirdiği bu evreyi tüm toplumların en az kayıpla atlatmasını diliyorum…

Fulya Şenbağcı Özer
18 Kasım 2020
İzmir

https://linktr.ee/Neurosustainability

*Çünkü sürdürülebilirlik bilinci bir toplumun, kitlenin ya da kişilerin çıkarlarını başkalarının çıkarının üstüne çıkarma etik ve adil ol, zorba ve bencil olma! der.
** Görsel kaynağı: Wikipedia

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.