Ekonomideki kıt kaynakların daha da kıtlaştığı ve sonsuz insan ihtiyaçlarının ihtiyaç olmaktan çıkıp arsızlaştığı bir zamanda yaşıyoruz. Durum böyle olunca doğal kaynakları koruma bilinci ve tabiki bir de hayatın devamlılığı üzerine kaygılanan aktivistlerin baskıları gün geçtikçe arttı. Bununla birlikte işletmelerin sosyal sorumlu sevimli işletmeler olarak görünme çabaları işin içine de girdi. Sonuç olarak günümüzde “sürdürülebilirlik” heryerde karşımıza çıkan, tadından yenmeyen, Türkçede telafuzu zor ama çabalamaya değen bir kavram olarak bol kepçeden kullanılmaya başladı..
Sahi “sürdürülebilirlik” neydi? Sürdürülebilirlik emekti diyerek film repliğine bağlayabilirim. Gerçektende bağlayabilirim çünkü bu kavram iyiliği, sevgiyi ve fedakarlığı içinde barındırmaktadır.
“Sürdürülebilirlik kavramı, sadece günümüzün değil gelecek kuşakların da ihtiyaç ve kaynaklarını bugünden önemseyen ve koruyan bir bilinç düzeyidir. Bu yüksek bilinç düzeyi, toplumlara sadece gelecek kuşakların yaşamı ve kaynaklarını değil gezegeni, içindeki hayatı ve çeşitliliği de önemsetecek kadar empatik ve yücedir.”
Fulya Şenbağcı Özer
Bu nedenle bu kavram sadece insan ve para değil tabi daha da büyük bir anlam ifade eden doğa ile birlikte ele alınmaktadır.
Kısaca sürdürülebilirliğin literatürde en genel anlamda üç boyutundan söz edilir:
- Sosyal boyutu: Toplumların ve insan hayatının dengesi ve devamlılığı…. “eee herşeyin başı sağlık azizim…”
- Ekonomik boyutu: Ülkelerin işgücü, üretim ve ticaret dengesi ve devamlılığı…..“küçük harcamaları gözden kaçırmayın, bazen küçük bir delik koca gemiyi batırır” B. Franklin
- Ekolojik boyutu: Dünyanın dengesinin ve canlılığının devamlılığı…
Daha da detaylandırılmış olarak aşağıdaki şekilde sürdürülebilirlik tüm boyutlarıyla ele alınmıştır…
Sürdürülebilirlik insan ile birlikte, ekonomiyi ve ekolojiyi de bugünden korumak için önlemler almaya teşvik edicidir. Sadece duygusal anlamda iyiliği ve fedakarlığı barındırmaz, bu kavramın ileri düzeyde inovatif bir tarafı vardır. Yüksek yenilikçi kapasiteyi, teknolojiyi ve mühendisliği içerisinde barındırır. Bu konuya sürdürülebilirliğin ekonomik boyutu ve uygulamaları kısmında değinmeye çalışacağım.
Fulya Şenbağcı Özer
3 Mart 2017
İzmir