Soluk Mavi Nokta – Carl Sagan

Carl Sagan, 11 Mayıs 1996’da bir konuşmada yukarıda paylaştığım fotoğrafı yorumlamıştır. Efsanedir, her okuduğumda tüylerim diken diken oluyor. Sürdürülebilirliğin sosyal, ekonomik ve ekolojik boyutu sadece 5 paragrafta bu kadar mı güzel özetlenir. “Soluk Mavi Nokta” isimli kitabında da geçiyor bu cümleler ama  Carl Sagan’ın o müthiş ses tonuyla dinlemek gerekiyor..

(Video açılmazsa buraya tıklayarak videoyu izleyebilirsiniz)

Ben bu bloğa sürdürülebilirlik ile ilgili 100 tane yazı yazsam aşağıdaki gibi güzel ifade edemem sizlere. Buyrun Carl Sagan’ın o nefis konuşması:

Devamı »

Doğa Ana! Olmasaydın, Olmazdık!!! (Ekolojik Boyutu)

“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.”

Şef Seattle, Kızılderili Lider

‘Doğa ana’ diyoruz.. Neden ‘ana’ dediğimizi hiç düşündünüz mü? Eminim anında hissettiniz.. Bizi göğsünde barındıran, besleyen, tüm verdiğimiz zarara rağmen yine vermeye devam eden, hep yanıbaşımızda varolan, bizi var etmiş, hep varolacakmış gibi gelen o nedenle değerini zamanında ve yeterince göstermediğimiz bir oluşumdan bahsediyoruz. Aynı ana gibi değil mi Dünyamız? Burası bizim yuvamız ve şimdilik insanoğluna buradan başka bir yuva yok. Burası bizim yaşayabildiğimiz, sahip olduğumuz tek yer…

Devamı »

Gemi-delik ilişkisi…(Ekonomik Boyut)

“Küçük harcamaları gözden kaçırmayın, bazen küçük bir delik koca gemiyi batırır” 

B. Franklin

Her ne kadar sürdürülebilirlik kavramı ağırlıklı olarak doğa ve insan yaşamının devamlılığı ile ilişkilendirilse de, bu güzel kavram toplumların ekonomilerini, o ekonomilerde tutunmaya çalışan insanların yaşam kalitesi, çalışma koşulları, eğitim ve sağlık imkanlarını etkileyen birçok ekonomik unsurla da ilgilenmektedir. Ayrıca ülkelerin para, tasarruf, eğitim, sağlık vb. politikaları ve tabiiki ekonomik olarak bağımsızlıkları da o toplumların sürdürülebilirliklerini etkilemektedir.

Sürdürülebilirliğin ekonomik boyutu bir yandan toplumlarda sermayenin etkin kullanımı, inovasyonlar, risk yönetim planları, ekonomik büyümenin devamlılığı ve geliştirilmesiyle ilgilenirken; diğer yandan yeni iş alanlarının yaratılması, çalışan becerilerinin geliştirilmesi, bölgesel ekonomik kalkınma, iş etiği vb. sosyo-ekonomik konularla ilgilenir. Ayrıca doğal kaynakların verimli kullanılması, yeşil ve yenilenebilir enerji uygulamaları, verimli ürün yönetimi programları ve bunları gerçekleştirecek yazılım ve teknolojilerim geliştirilmesi hususlarını içeren çevre-ekonomisi konularını da kapsamaktadır.

Devamı »

Herşeyin Başı Sağlık Azizim! (Sosyal Boyut)

Her ne kadar insanın olduğu yerde sürdürülebilirlikten bahsetmenin çok zor olduğunu daha önceki yazılarımda vurgulamak istemiş olsamda, bu yazımda daha geniş kapsamıyla sürdürülebilirliğin toplumsal boyutuna değinmeye çalışacağım. Bu boyut insanlığın devamını kapsamaktadır ve emin olun insanoğlu doğayı tüketip aç kalıncaya kadar sürdürülebilirliğin en çok bu boyutuna eğilecektir. Eee herşeyin başı sağlık azizim..

Sürdürülebilirliğin sosyal boyutu sadece fiziksel sağlığımızı değil, ruhsal sağlığımızı da etkileyen dengeler ile ilgilenmektedir…. Sosyal adalet, toplumsal farklılıklara duyulan saygı, insan hakları, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma, işçi ve işveren ilişkileri vb. sosyal olguları; iş olanakları yaratma, becerileri geliştirme, eğitimde eşitlik, bölgesel kalkınmayı destekleme, iş etiği vb. sosyo-ekonomik olguları; çevre hukuku, sağlık ve güvenlik, iklim değişikliği, çevre etiği vb. sosyo-çevresel konuları kapsamaktadır.

Devamı »

Sahi “sürdürülebilirlik” neydi?

Ekonomideki kıt kaynakların daha da kıtlaştığı ve sonsuz insan ihtiyaçlarının ihtiyaç olmaktan çıkıp arsızlaştığı bir zamanda yaşıyoruz. Durum böyle olunca doğal kaynakları koruma bilinci ve tabiki bir de hayatın devamlılığı üzerine kaygılanan aktivistlerin baskıları gün geçtikçe arttı. Bununla birlikte işletmelerin sosyal sorumlu sevimli işletmeler olarak görünme çabaları işin içine de girdi. Sonuç olarak günümüzde “sürdürülebilirlik” heryerde karşımıza çıkan, tadından yenmeyen, Türkçede telafuzu zor ama çabalamaya değen bir kavram olarak bol kepçeden kullanılmaya başladı..

Sahi “sürdürülebilirlik” neydi? Sürdürülebilirlik emekti diyerek film repliğine bağlayabilirim. Gerçektende bağlayabilirim çünkü bu kavram iyiliği, sevgiyi ve fedakarlığı içinde barındırmaktadır.

“Sürdürülebilirlik kavramı, sadece günümüzün değil gelecek kuşakların da ihtiyaç ve kaynaklarını bugünden önemseyen ve koruyan bir bilinç düzeyidir. Bu yüksek bilinç düzeyi, toplumlara sadece gelecek kuşakların yaşamı ve kaynaklarını değil gezegeni, içindeki hayatı ve çeşitliliği de önemsetecek kadar empatik ve yücedir.”

Fulya Şenbağcı Özer

Devamı »

Doğa, İnsan ve Para ile “Sürdürülebilirlik” Mümkün Mü?

Aslında genel anlamda bakıldığında doğa üretir insanlık faydalanır, insan ise para için üretir.. Buna karşılık para insanı, insan ise doğayı tüketmektedir.. Halbuki doğa ikisini de alt etme gücündedir ve sınırlarına yaklaşıldığında da bu gücünü göstermeye çekinmemektedir.. Yol açtığı yıkımlar hem ekonomileri hemde insan hayatlarını bitirebilir. 

Bu noktada üçünün bir arada olduğu yerde dengeli ve sürdürülebilir bir ilişkiden söz etmek herhalde anlamsız olur.. Ama ne ironidir ki literatürde sürdürülebilirlik kavramı ancak bu üçünün varlığı ve sürdürülebilir olmasıyla mümkün olduğu tartışılır.

Devamı »